Ağız ve diş sağlığı söz konusu olduğunda, diş macunu seçimi genellikle göz ardı...
Ağız ve diş sağlığı söz konusu olduğunda, diş macunu seçimi genellikle göz ardı edilen ama son derece önemli bir detaydır. Market raflarında onlarca farklı marka ve içerik varken, çoğu insanın kafasında aynı soru belirir: "Florürlü mü almalıyım, florürsüz mü? Peki florür zararlı mı gerçekten?" Son yıllarda sosyal medyada sıkça karşılaştığımız “Florür toksiktir!” söylemleri, bu kimyasalın adını duyduğumuzda ister istemez bir endişe yaratıyor. Ancak bilimsel verilerle, gerçekçi bir perspektifle konuyu ele almakta fayda var.
Bu yazımızda, florürün diş macunlarındaki yeri nedir, gerçekten zararlı mıdır, kimler kullanmalı kimler kaçınmalı gibi tüm soruları detaylıca ele alacağız. İzmir’de bulunan Videntis Diş Kliniği olarak hastalarımızın en çok merak ettiği bu konuyu bilimsel kaynaklar ışığında açıklamaya çalışacağız.
Florür, doğada bulunan bir mineraldir. Aslında hemen her yerde karşımıza çıkar: içme suyunda, bazı sebzelerde, deniz ürünlerinde ve hatta kemiklerde. Diş hekimliğinde ise en yaygın kullanım alanı, diş çürüklerini önlemeye yönelik olanıdır. Florür, diş minesini güçlendirir, asit saldırılarına karşı dişi daha dirençli hale getirir. Bu nedenle özellikle çocukluk döneminden itibaren florürle temas, ağız sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Birçok insan dişlerini sadece temizlemek amacıyla fırçalar; halbuki diş fırçalama işleminin en büyük amacı çürük oluşumunu önlemektir. Bu noktada florür, çürüklerle mücadelede en etkili silahımızdır.
Florürün diş macunundaki işlevi temel olarak ikiye ayrılır:
Mineral kaybını engeller: Asitler, diş minesinden kalsiyum ve fosfat minerallerini çekerek çürüğe yol açar. Florür, bu kaybı durdurur ve mineyi yeniden mineralize eder.
Bakteri aktivitesini yavaşlatır: Streptococcus mutans gibi çürük yapan bakterilerin asit üretmesini zorlaştırır.
Yani florür, dişin savunma mekanizmasını güçlendirirken, aynı zamanda düşmana (bakterilere) da doğrudan darbe indirir. İşte bu yüzden florür, diş hekimlerinin favorisi olmuştur yıllardır.
Florürün faydaları olduğu gibi, yanlış ve aşırı kullanımı bazı riskler doğurabilir. Bu riskler, genellikle doz aşımı ile ilgilidir. Peki ne kadar florür zararlıdır?
Özellikle gelişim çağındaki çocuklarda, uzun süreli yüksek florür maruziyeti dişlerde beyaz-sarı lekelenmelere neden olabilir. Bu duruma florozis denir. Estetik olarak rahatsız edici olabilir, ancak genellikle yapısal bir zarar vermez.
Yetişkin bir bireyin günlük florür ihtiyacı 3-4 mg civarındadır. Ancak bu miktarın çok üzerine çıkıldığında (örneğin çocukların büyük miktarda diş macunu yutması durumunda) mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Bu durum nadirdir ama mümkündür.
Bazı bilimsel çalışmalar, çok yüksek florür seviyelerine uzun süre maruz kalmanın tiroid hormonlarını baskılayabileceğini ileri sürmüştür. Ancak bu etki genellikle florürlü içme suyunun kontrolsüz olduğu bölgelerde görülür, diş macunu kullanımıyla ilişkilendirilmesi zayıf bir ihtimaldir.
Aşırı florür, uzun vadede kemiklerde birikerek kırılganlığa yol açabilir. Ancak bu etki de yine çok yüksek dozlar için geçerlidir.
Genel olarak, sağlıklı bireylerin florürlü diş macunu kullanmasında bir sakınca yoktur, aksine önerilir. Ancak bazı özel durumlarda dikkatli olunması gerekir:
Çocuklar: 3 yaş altı çocuklarda, bezelye tanesi kadar florürlü macun yeterlidir. Tükürmeyi öğrenmeden fazla miktarda yutma riski vardır.
Hamileler: Güvenli miktarlarda florür kullanımı hamilelikte de zararlı değildir.
Florozis riski taşıyan bölgelerde yaşayanlar: İçme suyunda zaten yüksek florür bulunan bölgelerde yaşayanlar, florürsüz macunları tercih edebilir veya hekime danışmalıdır.
Florürsüz diş macunları genellikle doğal içerikli ürün arayanlar tarafından tercih ediliyor. Ancak burada önemli bir gerçek var: Florürsüz diş macunlarının çürükleri önlemedeki etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Dişleri mekanik olarak temizleyebilirler ama asit saldırılarına karşı koruma sağlamazlar.
Bitkisel içerikli diş macunları, nane, çay ağacı yağı veya karbonat gibi maddeler içerebilir. Bunlar nefes ferahlığı sağlar, plak birikimini azaltabilir; ancak florür gibi remineralizasyon sağlamazlar.
İzmir’deki Videntis Diş Kliniği olarak, hastalarımıza ağız yapısına ve çürük riskine göre florürlü diş macunu öneriyoruz. Özellikle diş hassasiyeti olan, çürük geçmişi bulunan ya da ortodontik tedavi gören bireylerde florür kullanımını kaçınılmaz görüyoruz. Ancak her bireyin ihtiyacı farklı olduğundan, diş hekiminizle görüşmeden karar vermemeniz en doğrusu olacaktır.
Hayır. Bilimsel veriler gösteriyor ki, kontrollü ve doğru kullanıldığında florür diş sağlığı açısından son derece faydalıdır. Zararlı etkileri ise genellikle aşırı ve yanlış kullanım sonucu ortaya çıkar. Tıpkı her şeyde olduğu gibi, denge burada da anahtar rol oynar.
Florür, doğru dozda bir dosttur; aşırısı ise herkes için risk taşır.
Diş macunu seçimi yaparken mutlaka florür içeriğine ve miktarına dikkat edin. Etiket üzerinde genellikle “Sodium Fluoride” ya da “Sodium Monofluorophosphate” gibi terimlerle belirtilir. Ayrıca:
Günde 2 defa dişlerinizi fırçalayın.
Fırçalama sonrası macunu yutmayın, ağızınızı çalkalayın.
6 ayda bir diş hekiminize kontrole gidin.
Videntis Diş Kliniği olarak, ağız sağlığınız için en uygun ürünleri ve yöntemleri belirlemenize yardımcı oluyoruz. Size özel çözümler için bizi ziyaret edebilir, ücretsiz ön muayene randevunuzu kolaylıkla oluşturabilirsiniz.
Yalı Mahallesi Caher Dudayev Bulvarı. No: 95/C Karşıyaka İZMİR
info@videntis.com.tr
+90 232 337 11 00
+90 505 337 11 00