Dişler, sadece yemek yememizi değil; konuşmamızı, yüz ifademizi ve özgüvenimizi de etkileyen en önemli...
Dişler, sadece yemek yememizi değil; konuşmamızı, yüz ifademizi ve özgüvenimizi de etkileyen en önemli yapılardan biridir. Ancak ne yazık ki birçok kişi, diş kaybını yaşadıktan sonra ağız sağlığının ne kadar önemli olduğunu fark eder. “Diş dökülmesi neden olur?” sorusu, diş hekimlerinin en sık duyduğu sorulardan biridir. Bu durum yalnızca yaşlılarda değil, gençlerde de ortaya çıkabilir.
Bu yazımızda, İzmir’in güvenilir diş kliniklerinden Videntis Dental Clinic olarak diş dökülmesinin tüm nedenlerini, alınabilecek önlemleri ve tedavi yöntemlerini detaylıca anlattık.
Diş dökülmesi, bir veya birden fazla dişin doğal kök desteğini kaybetmesi sonucu ağızdan ayrılmasıdır. Yani diş, artık çene kemiğine tutunamaz hale gelir. Bu durumun arkasında birçok neden olabilir: diş eti hastalıkları, çene kemiği erimesi, travmalar, genetik faktörler, hatta bazı sistemik hastalıklar.
Genellikle diş dökülmesi yavaş ilerleyen bir sürecin sonucudur. Başlangıçta diş eti kanaması, diş eti çekilmesi veya dişlerde sallanma gibi belirtiler görülür. Bu sinyaller göz ardı edildiğinde, süreç diş kaybıyla sonuçlanır.
Diş dökülmesinin en sık nedeni diş eti hastalıklarıdır.
Bakteri plağı ve tartar birikimi zamanla diş etlerinde iltihaplanmaya yol açar. Bu durum ilerledikçe diş eti çekilmesi, dişin destek dokusunun zayıflaması ve çene kemiğinde erime meydana gelir. Sonuç olarak diş, tutunma gücünü kaybeder.
Eğer diş eti hastalıkları erken evrede fark edilirse tedaviyle dişler kurtarılabilir. Ancak ihmal edildiğinde diş kaybı kaçınılmaz olur.
Spor kazaları, düşme, trafik kazaları veya sert cisimleri ısırmak gibi nedenlerle dişler travmaya uğrayabilir.
Bazı durumlarda diş tamamen yerinden çıkarken, bazen de kırılır veya kök kısmında hasar oluşur.
Travma sonrası diş yerine geri yerleştirilebiliyorsa, ilk birkaç saat çok kritiktir. Dişin temiz tutulması ve hemen bir diş hekimine başvurulması gerekir.
Tedavi edilmeyen çürükler, zamanla dişin iç tabakasına (pulpa) ulaşır ve enfeksiyon oluşturur.
İleri çürükler, kök ucunda apseye neden olabilir ve dişin çekilmesi gerekebilir.
Bu nedenle, küçük çürükler bile önemsenmeli; dolgu veya kanal tedavisiyle erken aşamada müdahale edilmelidir.
Dişin sabit durabilmesi için çene kemiği güçlü olmalıdır.
Ancak bazı kişilerde diş kaybı sonrası kemik dokusu erir, bu da diğer dişlerin de gevşemesine yol açar.
Ayrıca osteoporoz (kemik erimesi) gibi sistemik hastalıklar da çene kemiği desteğini zayıflatabilir.
Bazı kişilerde diş eti hastalıklarına yatkınlık genetik olabilir.
Ailesinde erken diş kaybı öyküsü bulunan bireyler, ağız bakımına ekstra özen göstermelidir.
Genetik faktörler tamamen engellenemese de düzenli diş hekimi kontrolleriyle sürecin kontrol altına alınması mümkündür.
Hamilelik, ergenlik veya menopoz dönemlerinde yaşanan hormonal değişiklikler diş etlerini etkileyebilir.
Özellikle hamilelikte artan progesteron hormonu, diş etlerini daha hassas hale getirir. Bu dönemde doğru bakım yapılmazsa diş eti çekilmesi ve hatta diş kaybı yaşanabilir.
Düzenli diş fırçalamamak, diş ipi kullanmamak veya diş taşı temizliği yaptırmamak; bakterilerin diş etlerine ve diş köklerine zarar vermesine yol açar.
Bu da uzun vadede diş dökülmesine neden olabilir.
Diyabet, kalp hastalıkları veya bağışıklık sistemi bozuklukları da diş kaybını tetikleyebilir.
Örneğin kontrolsüz diyabet, diş etlerinin iyileşme kapasitesini düşürür ve enfeksiyon riskini artırır.
Diş dökülmesini tamamen engellemek mümkün olmasa da riskleri minimuma indirmek için alınabilecek bazı basit ama etkili önlemler vardır:
Günde en az iki kez diş fırçalamak
Diş ipi veya arayüz fırçası kullanmak
Düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmamak (en az 6 ayda bir)
Sert cisimleri dişle kırmaktan kaçınmak
Dengeli beslenmek ve yeterli kalsiyum, D vitamini almak
Sigara ve alkol kullanımını azaltmak
Bu küçük alışkanlıklar bile dişlerin ömrünü uzatır ve estetik gülüşünüzü korur.
Diş kaybı yaşandığında tek çözüm o dişi çekmek değildir. Günümüzde diş hekimliği teknolojisi, kaybedilen dişlerin yerine yeni ve estetik çözümler sunuyor:
En kalıcı ve doğal çözüm implant tedavisidir.
Titanyum vida, çene kemiğine yerleştirilir ve üstüne porselen ya da zirkonyum diş yerleştirilir.
Doğal diş kadar sağlam ve uzun ömürlüdür.
Videntis Dental Clinic İzmir’de implant uygulamaları, alanında uzman diş hekimleri tarafından güvenle yapılır.
Yanındaki sağlam dişlerden destek alınarak eksik diş tamamlanır.
İmplant yapılamayan durumlarda alternatif olarak tercih edilir.
Birden fazla dişin kaybı durumunda hareketli protez veya tam damak protezleri kullanılabilir.
Modern protezler, artık eski nesil protezlere göre çok daha konforlu ve estetiktir.
İzmir’in güvenilir diş kliniklerinden biri olan Videntis Dental Clinic, diş dökülmesi ve diş kaybı tedavilerinde uzun yıllardır hizmet veriyor.
Uzman diş hekimlerimiz, hem diş kaybını önleyici tedaviler hem de eksik dişlerin estetik bir şekilde tamamlanması konusunda kişiye özel çözümler sunuyor.
Videntis’te her hastaya özel planlama yapılır.
Dilerseniz diş eti tedavisi, implant veya zirkonyum kaplama gibi seçeneklerle sağlıklı, doğal ve estetik bir gülüşe kavuşabilirsiniz.
Diş dökülmesi, çoğu zaman ihmalle başlar ama zamanında müdahaleyle önlenebilir bir süreçtir.
Diş eti kanaması, sallanma veya ağrı gibi belirtileri ciddiye almak gerekir.
Düzenli kontrollerle ve doğru tedaviyle dişlerinizi ömür boyu korumak mümkündür.
Eğer siz de dişlerinizde gevşeme, diş eti çekilmesi ya da kayıp yaşıyorsanız, Videntis Dental Clinic İzmir’in uzman ekibinden destek alabilirsiniz.
Unutmayın, sağlıklı bir gülüş yalnızca estetik değil; yaşam kalitesinin de aynasıdır. ????????
Yalı Mahallesi Caher Dudayev Bulvarı. No: 95/C Karşıyaka İZMİR
info@videntis.com.tr
+90 232 337 11 00
+90 505 337 11 00